İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

AFYONKARAHİSAR’DA KULLANILAN “ŞATTAK” TABİRİNE DAİR

Efendim, şathiye diye bir tabir var. Kubbealtı lügati Arapça şaṭḥ “sözde ölçüyü kaçırmak”tan şaṭḥiyye “şatıhla ilgili” diye açıklamış kelimeyi. Latife, şaka, eğlence, maskaralık etme, hezeliyat gibi anlamları da varmış. Selin dere yatağının kenarına taşmasına da şataha denir imiş Arapçada… Bunlar sözlük anlamı tabi…

Edebiyat terimi olarak, ciddî bir düşünce ve duyguyu ince bir alay veya şaka yoluyla dudaklarda bir tebessüm uyandıracak şekilde, bazen da sembolik bir dille anlatan şiir ve sözlere verilen isim.

Mutasavvıflarca Allah ile senli benli konuşur gibi yazılmış olduklarından ve şeriata aykırı hissini verdiklerinden şeriat ehlince çokça tenkide uğramış. Bunlara şathiyyât-ı sûfiyâne de deniyormuş.

Afyonluların “hoca şattaklanıp durma, şaddağa gel, şaddağa…” dediklerini duyar gibiyim…

Türk Dil Kurumu Derleme Sözlüğünde “şattak” kelimesi Isparta, Gelendost’ta “aptal, sersem” anlamıyla kaydedilmiş. Afyon’daki kaydı “şaddak” şeklinde t’ler d’li ve “nazlı, hoppa, şakacı” anlamı verilmiş.

Arapça şattah kelimesi Türk dillerinde “ha ve hı” seslerinin “k” sesine dönüşmesi tabii olduğundan “şattak” olmuş. Derken ortadaki t yumuşamış ve Afyon’da “şaddak” halini almış.

Biraz ağır kaçmayacaksa “şataha” kelimesinin ism-i faili “şâtih” bunun da mübalağalı ism-i faili “şattâh” onun da Afyoncası “şaddak”. Feteha (açmak), Fâtih (açan), Fettâh (çokça açan) gibi…

Hal böyle olunca abartılı şımarılık yapmaya da “şaddaklanmak” deyivermiş Afyonlu.

Mesela Afyonlu bir ana, yaramazlıkta aşırıya kaçan çocuğuna bağırır: “Şaddaklanıp durma!”

Aslında burada ilginç bulduğum ve vurgulamak istediğim nokta şudur: Mevlevilik gibi ince ruhlu bir tarikatın Konya’dan sonraki ikinci merkezi konumundaki Afyonkarahisar halkı içinde yoğurulduğu tasavvuf geleneğinin bir yansıması olarak “şaddak” kelimesini günlük hayatına yansıtmış. Bu kelime nerede ise afyon ağzının bir karakteristiği şeklinde kullanılır olmuş… Bu durum her zaman bu şekilde karşımıza çıkmaz. Şathiyeyi, şâtihi atla ve mübalağalı ism-i fail olan “şattâh”ı yaşat… Bu yüzyıllarca bu kültürde yoğurulmayı gerektirir ki en küçük karyeye kadar yayılabilsin…

Sevgi, saygı ve muhabbetle selam ederim efendim.
Vesselam.

Yunus Emre’den bir şathiye örneği:

Ben dervişim diyene,
Bir ün edesim gelir.
Seğirdüben sesine,
Varıp yetesim gelir.

Sırat kıldan incedir,
Kılıçtan keskincedir.
Varıp anın üstüne,
Evler yapasım gelir

Altında gayya vardır,
İçi nar ile pürdür.
Varuben ol gölgede,
Biraz yatasım gelir.

Oda gölgedir deyu,
Ta’n eylemen hocalar.
Hatırınız hoş olsun,
Biraz yanasım gelir.

Ben günahımca yanam,
Rahmet suyunda yunam,
İki kanat takınam,
Biraz uçasım gelir.

Derviş Yunus bu sözü,
Eğri büğrü söyleme,
Seni sigaya çeken,
Bir Molla Kasım gelir.

Mustafa KAYIHAN
30.03.2022
SIHHIYE/ANKARA/TÜRKİYE

Yorumlar kapatıldı.