İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Mustafa KAYIHAN

Berceste Beyitler-1

cevher-i cân: Can cevheri. Cevher-i cân ola mı şol dürr-i şeh-vâra bedel ki Ab-ı Hayvân’dan çıkardı onu gavvâs-ı ezel İbni Kemâl cevher-i deryâ-yı aşk: Aşk…

Berceste Beyitler-2

hâl-i müşg-âgîn: Misk kokulu ben. Hayâl-i hâl-i müşg-âgînden gayrı gıdamız yok Nâbî hâl-i müşgîn: Mis kokulu ben. Çeşm ü ebrun üzre neyler hâl-i müşgîn ey…

Berceste Beyitler-3

I ıdlâl: Ar. Dalâl’den; azdırma, doğru yoldan saptırma. Ol şâhı âh u nâle yürütmez belâ budur Varır rakîb yanına ıdldl eder yürür Şeyhülislam Yahya Sensin…

Berceste Beyitler-4

M ma’: Ar. Kelime başına gelerek “ile, beraber, birlikte” anlamlarında kullanılır. ma’allâh: Allah ile, Allah ile birlikte. Bî-nişân u lâ-mekân sırrındapinhân olmayan Bulmaya seyr-i ma’allâh…

Berceste Beyitler-5

mû, mûy: Ço) Far. Saç kılı. Hüsnünün naksına şâhid yetişir nisvânın Rûy u mûyunda olan gâliye vü gâzeleri Nâbî Ya Rab beni âzade-i derd ü…

Berceste Beyitler-6

O osmân: Ar. 1. Dört halifeden üçüncüsü ve Hz. Muhammed (s. a. s.)’in damadı. 2. Toy kuşunun ve yılanın yavrusu. Osmân ki buldu gözleri nûreynin…

Berceste Beyitler-7

sem’: Ar. 1. Kulak. 2. İşitme. c. esmâ. Erince semaime geldi hayât-ı tâze bu ilhâm Kabûl etse olurdu îd-ı Ekber cân kurbânı Âdile Sultan Cânân…

Berceste Beyitler-8

T tâ: (b) Far. Sona gelen edat, kadar, değin, dek. Sensin ol hûrşîd-i evc-ârâ-yı şevket kim senin Tuttu dehri nûr-ı adlin kîrvân tâ kîrvân Hakkı…

Berceste Beyitler-9

Derler ki sabr kamusu derde deva olur Ahmedi Kimsesiz hiç kimse yok, her kimsenin var kimsesi, Kimsesiz kaldım, yetiş, ey kimsesizler kimsesi! Ruşenier Batıl işleyü…