İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

KESİK ÇAYIR BİÇİLİR Mİ?

Türküdeki kesik kelimesini bugüne kadar yanlış anlamışım. Kesik çayır deyince ben biçilmiş çayır tekrar biçilir mi gibi anlıyordum. E hali ile biçilmez elbette?

Meğer oriijinali ince çayır biçilir mi? şeklinde imiş. İnce çayır iki sebepten biçilmez birincisi daha olgunlaşmamıştır ve kışlık ot olmayacağından biçilmez; ikincisi ise eski usül biçmede tırpana gelmez bir başka ifade ile yatar tırpanın önünde ve mukavemet göstermediği için biçilemez.
Tamam ince olunca anlaşılıyor da şu kesik çayır da ne ola ki? Geçenlerde derleme sözlüğüne bakarken fark ettim kesik çayırın anlamını… Kesik kelimesinin bu anlamını biliyordum ama bu türküdeki şekli ile bağdaştırmamışım hiç…

Efendim malum su kesiği diye bir hadise vardır. “Çayırların kıyılarındaki bataklıklar.” denmiş sözlükte. Bence anlam biraz eksik kalmış. Çünkü suyun kestiği çayırda ot sararıp çürür de bence asıl vurgu bataklığa değil de su tarafından kesilen ota olmalıydı. Bir başka ifade ile “Her bataklık kesik değildir lakin her kesik bataklıkta olur.” Balçık toprağın suyla karıldığı bataklıklar da vardır ki ot bitmez ama buraya kesik denmez mesela…

Neyse daha fazla ayrıntıya girerek Türkü’den de nefret ettirmeyeyim.

Eski halini aşağıda yazıyorum:

İnce çayır biçilir mi
Sular ayaz içilir mi
Bana yardan vazgeç derler
Yar tatlıdır geçilir mi
(Nakarat)
Aman ben yandım, paşam ben yandım
Meram bağlarında eğlendim kaldım
Bir ela gözlü yare meyil bağladım
Ezmeyinen ezmeyinen
Yar bulunmaz gezmeyinen
Mezarımı kızlar kazsın
Gümüş saplı kazmayınan
(Nakarat)
Elinizden elinizden
Bir kurtulsam dilinizden
Yeşil başlı ördek olsam
Sular içmem gölünüzden
(Nakarat)

Bir iki satır ile Türkünün hikayesine değineyim. Osmanlı zamanı Meram ya da Konya’nın valisinin yaveri delikanlı, halkın sevdiği bir delikanlıymış. Bir Mevlevi dervişinin kızına sevdalanmış.

Bir gün kızla Meram bağlarında buluşmuş ya kıza talip rakiplerden birisi ya da eskiden mahalllenin namusunu koruyan kabadayılardan birisinin oluşturduğu dört beş kişilik grup muhabbetin ortasında sıkmış böğrüne kurşunu…
“Meram bağlarında eğlendim kaldım” satırına bu gözle bakmak lazım.

Vesselam.

Mustafa KAYIHAN
06.08.2017
ANKARA

Yorumlar kapatıldı.