İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Cennet Ocağı İstanbul




Bahar güneşiyle nur şehrimizin

Açılan vücudu nefis mi nefis

Kekik kokulu o vücuda demin

Gümüş kollarrıyle sarılmıştı sis.

Sabah güneşi okşar cemalini

Başına takarak gelin telini

O narin güzelin ince belini

Sarar kollarıyla sevdalı deniz.

Açılıp saçılır seher zamanı

Mest eder yüzüne bakan insanı

Sinesindeki her gönül fidanı

Koynunda yatan bir aşıkı munis.

Güzeller güzeli, şehirler şahı

Hüsnün cilvegahı, aşkın penahı

Büyüler ruhları sihri nigahı

Cisminde mündemiç kudreti teslis.

Yoktur şehrim gibi güzel bir şehir

Hüsnüne bend olup uğrunda bir bir

Hanümanlar söner, taçlar devrilir

Koynunda gayb olur sevdalı her iz.

Hüsnü cemaliyle yanıp tutuşan

Sultanlar sultanı ulu bir hakan

Onu aşkına ram etti de cilhan

Hazreti Fatihi eyledi taziz.

Korkma bağı İrem de o cevhere

Maşukai dildir uşşakı dehre

Günah yazma Tanrım, o sevda şehre

Cennet ocağıdır denilse caiz.