Ac acı …er, acdan lelövin törer.(Meragî, Emsâl ü Nesâyih-i Türkî) Ac deyer doymaram, toh deyer acmaram.(Meragî, Emsâl ü Nesâyih-i Türkî) Ac doğrar, toh yeyer.(Meragî, Emsâl…
Mustafa KAYIHAN
Efendim, şathiye diye bir tabir var. Kubbealtı lügati Arapça şaṭḥ “sözde ölçüyü kaçırmak”tan şaṭḥiyye “şatıhla ilgili” diye açıklamış kelimeyi. Latife, şaka, eğlence, maskaralık etme, hezeliyat…
"Örmesi boklu olsun!" tebrik ve temennisine dair...
Efendim müzik terminolojisi ile konuşacak kadar bilgim olmamakla birlikte kendine has bir tavrı olan bu Harput uzun havasını seviyorum. Fakat dinlerken tahammül edemediğim bir nokta…
Ziyâ Paşa cevher-i cân: Can cevheri. Cevher-i cân ola mı şol dürr-i şeh-vâra bedel Ki Ab-ı Hayvân’dan çıkardı onu gavvâs-ı ezel İbni Kemâl cevher-i deryâ-yı…
hâl-i müşg-âgîn: Misk kokulu ben. Hayâl-i hâl-i müşg-âgînden gayrı gıdamız yok Nâbî hâl-i müşgîn: Mis kokulu ben. Çeşm ü ebrun üzre neyler hâl-i müşgîn ey…
I ıdlâl: Ar. Dalâl’den; azdırma, doğru yoldan saptırma. Ol şâhı âh u nâle yürütmez belâ budur Varır rakîb yanına ıdldl eder yürür Şeyhülislam Yahya Sensin…
M ma’: Ar. Kelime başına gelerek “ile, beraber, birlikte” anlamlarında kullanılır. ma’allâh: Allah ile, Allah ile birlikte. Bî-nişân u lâ-mekân sırrındapinhân olmayan Bulmaya seyr-i ma’allâh…
mû, mûy: Ço) Far. Saç kılı. Hüsnünün naksına şâhid yetişir nisvânın Rûy u mûyunda olan gâliye vü gâzeleri Nâbî Ya Rab beni âzade-i derd ü…
O osmân: Ar. 1. Dört halifeden üçüncüsü ve Hz. Muhammed (s. a. s.)’in damadı. 2. Toy kuşunun ve yılanın yavrusu. Osmân ki buldu gözleri nûreynin…