İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yazılarn yazarı: “Mustafa KAYIHAN”

Mustafa KAYIHAN

1980 yılında Afyonkarahisar ili, Çay ilçesi, Koçbeyli köyünde doğdu. İlkokulu köyünde, ortaokul ve liseyi Çay İmam Hatip Lisesinde bitirdi. 1999 yılında Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Türkoloji bölümüne kaydoldu ve 2004 yılında burada lisansı, 2017 yılında Kırıkkale Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalından yüksek lisansı tamamladı.

İlk, orta ve lise dengi değişik okullarda Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yaptıktan sonra 2011 yılında Yunus Emre Enstitüsüne okutman kadrosundan girdi. Kazakistan Astana Yunus Emre Enstitüsünde Müdür Vekili, Bosna-Hersek Foynitsa Yunus Emre Enstitüsünde Şube Müdürü, Romanya Bükreş Yunus Emre Enstitüsünde Merkez Müdürü, Ankara Yunus Emre Enstitüsü Merkezinde Türkoloji Birimi Sorumlusu, Filistin Kudüs Türk Kültür Merkezinde Müdür Vekili olarak görev yaptı. Hâlen Yunus Emre Enstitüsü Ankara Merkezde Kültür, Sanat ve Projeler Müdürlüğünde uzman olarak görev yapmaktadır.(09.05.2017)

Evli Muhammet Ali ve Döne Gül adlarında iki çocuk babasıdır.

Soysuzlaşan Beşer

Garip bir hilkattir evladı adem İçi başka dışı başka bir alem Öyle garip ki hayatı beşer Vücutla başlayıp ademle biter Akıbeti hal hep mevte mahkumuz…

Sevdayı Bakir

Ağlatma günahtır seni seveni Aşıkın nasibi hep girye midir O sehhar hüsnüne gönül vereni Ne olur handenle biraz sevindir Kalbinde insaftan hiç eser yok mu…

Güzelim Dinle

Ey benim nur tenli güzelim dinle Sen nurdan da güzel ve revnaklısın Gönüller bend eden güzelliğinle Ne kadar gurur da duysan haklısın Göklerden alınmış gözünün…

Göçtü Atam

Ateş düştü gönlümüze Hak diyara göçtü Ruhu sinip içimize Hak diyara göçtü Atam. Acı haber yayılalı Benizlerin soldu alı Dünya ağlar gamlı gamlı Görmez oldu…

Gök Zeybek

Gözü gönlü dumanlıdır aşık olan insanın, Kezban gilin Ayşeciği yaktı beni inanın. Beni dilden yaraladı sevdasının hançeri, Aktı aşkı gözlerimin pınarından içeri. İstedim de vermediler,…

Kaldı

Bu gün yine beni perişan ettin, Kalbinden silerek bi-nişan ettin, Deryayı elemde huruşan ettin, İçimde aşkının hayali kaldı, İnkisarı kalbin melali kaldı. Bu acıya nasıl…

Beyit

Mukadderatını mesul tutup da fiilinden Huzuru kalbe varanlar yaşar zühul içre.

Öz mü Üvey mi?

Bu enini sevda nevayı ney mi? Hasretle hıçkıran sebuyu mey mi? Asümanı aşktan kırılıp düşen Nalei şikeste, aksi hey hey mi? Ey dil, macerayı aşkın…

Guraba’da Doğum Günüm

Bu gün doğduğum gün. . . ekimin onu, Kutladım bu günü hastahanede; Gelenin sayısı bulmadı onu, Bastık altmış bire bu gamhanede. Her sene koşanlar nerde…

Guraba’da Talebe-Hemşirelere

Gureba mekanı hastahaneye Gönlümü dolduran elemle vardım Hastayla dolu bu şifahaneye Mihman olanlardan bir de ben vardım Hastahane adı gam verir ruha Iztırap çektirir kalbi…