İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Devletin Kadim Meselesi: Ehle Haset

Ord. Prof. Dr. İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI Osmanlı Tarihi adlı eserinde şöyle yazıyor:

“Yukarı Makedonya’da sırplarla birleşmiş olan müttefikler süratle Edirne üzerine yürüdüler. Sultan Murad Hüdavendigâr o sırada Bursa’da bulunuyordu; Edirne’de beylerbeyi yani ordu kumandanı bulunan Lala Şahin Paşa, bu tehlikeli hali bir taraftan padişaha bildirmekle beraber diğer taraftan kendisi bir keşif kuvvetini düşmana karşı göndererek müttefiklerin vaziyetini öğrenmek istemişti. Müttefikler Meriç nehrini geçtikten sonra Hacı İlbeyi yetişebilmişti.

Hacı İlbeyi Meriç nehrini geçe ve kendilerine mukabele edilmediği için ihtiyatsız hareket eden düşmanın gafletinden ve sarhoşluklarından istifade ile gece yarısı üç koldan yaptığı âni bir baskınla bunları şaşırtarak müthiş bir paniğe uğrattı. Bu suretle perişan bir halde dağılan düşmanın bir ksımı Meriç nehrinde boğuldu ve Macar kıralı Layoş güç hal ile kurtuldu ve kurtuluşunu boynunda asılı olan Meryem’in tasvirine hamleyleyerek memleketine avdetinde onun adına bir kilise yaptırmıştır. Bazı Osmanlı tarihlerine göre Hacı İlbeyi’nin bir avuç askerle kazanmış olduğu bu büyük muvaffakiyeti beylerbeyi Lala Şahin Paşa çekemeyerek kendisini zehirletmek suretiyle ölümüne sebep olmuştur (UZUNÇARŞILI, Ord. Prof. Dr. İsmail Hakkı, Osmanlı Tarihi, I. Cilt, 5. Baskı, Türk Tarih Kurumu Basımevi, s. 167-168).

Nâ-ehil olur muarızı ehil,
Her Ahmed’e bulunur bir Ebû Cehil. diyen şair yanlış mı söylemiş.

Tarihin değişik dönemlerinde bir Hacı İlbeyi ve bir Lala Şahin Paşa muhakkak bulunmuştur. Bende olsun da onda olmasın hissi sosyo-genetik bir miras olarak atalarımızdan tevarüs edegelmiştir. Bunu yenmenin, bununla baş etmenin bir yolu var mıdır? Zannetmiyorum. En aza indirmenin yolu ise adalet mekanizmasını sonuna kadar işletmektir. Tabi burada başka bir mesele ortaya çıkıyor. Lala Şahin Paşa boş bir adam değildir. O da ileri görüşlü ve ehliyetli bir yöneticidir. Yerine adam bulmak da o kadar kolay iş değildir. Hal böyle olunca üsttekilere tarih sahnesinde üç maymunu oynamak düşüyor. İdare-i maslahat için elzem gibi görünen bu durumun affı yüz yıllarca hesabı verilemeyen bir hadisenin altına imza atmak oluyor ki Allah hiç bir yöneticiyi bu damga ile damgalanmak zorunda koymasın.

Sonuç ne peki? Yüzyıllar sonra Sırp Sındığı savaşının kahramanı Hacı İlbeyi’ni hayırla yad ederken Lala Şahin Paşa’yı da Allahın adaletle yargılamasını diliyorsam Yevm-i Kıyamette Lala’nın vay haline. Toprağın altı üstünden daha zor. Üç günlük dünya için ebedî bir hayatı mahvetmek akıllı insan işi değildir. Allah adaletli olanlardan eylesin. Zulmetmekten ve zulme uğramaktan muhafaza etsin.

Yorumlar kapatıldı.