İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Ehl-i Irak, ehl-i nifâk ve’ş-şikak!” Deyiminin Ortaya Çıkışı

Sa’d b. Ebî Vakkas Kûfe’de beytülmal memuru olan Abdullah bin Mes’ud’dan bir miktar ödünç para alır. Sa’d bunu vaktinde veremediğinden İbn Mes’ud mühlet vermeyip derhal ödemesini ister. Bu iki şahıs arasındaki münazaa Kufe halkına da sirayet edip iki fırka olurlar. Bir kısmı borcun derhal ödenmesine diğer kısmı taksite bağlanmasına taraftar olurlar. İslamiyette halk arasında vuku bulan ilk tefrika budur. Ehl-i Irak, ehl-i nifak ve’şikak tabiri bu hadiseden kalmıştır.

Daha sonra Iraklılar ile Şamlılar arasında Kuran-ı Kerim’in kıraati meselesinde ihtilaf çıkar. Her iki taraf kendilerinin doğru olduğunu iddia edip münakaşa büyür. Kan dökülmeye ramak kalır. Kur’an’ın Kureyş lehçesine göre tertibi bu münakaşa üzerine yapılır.

Yorumlar kapatıldı.