İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Irâk! Beledü’l-firâk ve’ş-şikâk! (=Irâk! Ayrılığın ve Ayrışmanın Şehri!)

Hazeret-i Ali’ye derler ki:

– Yâ Ali bizler Ebûbekir ve Ömer döneminde huzur içinde yaşıyorduk. Osman ve senin zamanında tefrikalar çıktı ve savaşlar oldu. Sebebi nedir?

İlmin kapısı olan Hazret-i Ali Efendimiz:

– Ebubekir ve Ömer’in ardında Osman ve ben vardım. Bizler onları destekliyorduk. Osman ve benim ardımda da sizler varsınız!

Yine aynı Haydâr-ı Kerrâr Sıffin Savaşı sonrasında olsa gerek demiş ki:

– Irâk! Beledü’l-firâk ve’ş-şikâk!

Yani “Âh Irak âh! Ayrılıkların ve ayrışmaların Şehri!

Bir bölgede başlatılan gelenek kolay kolay sona ermezmiş. Kâbil’in başlattığı adam öldürme, Lut kavminin başlattığı livata ve daha niceleri….

Irak İslamda bugün yaşanan bir çok çatışmanın başlatıldığı şehir. Bu şehirde bazı yerlerde Ebubekir, Ömer, Osman adı taşımak suçtur meselâ! Hangi dini hükme ve mantığa dayanılarak diye sormayınız! Çünkü bu topraklar bir mantık aramadan adam harcar.

Irak’ta yönetici olmak çok açı bir ölüme de talip olmaktır. “Devrim kendi çocuklarını yer!” Fransız… Irak da kendi yöneticilerini vahşi bir sırtlan gibi parça parça ederek yiyor. Tarihte kendi halkı tarafından eti parça parça kopartılarak öldürülmüş liderlerle doludur Irak! Saddam’ın ölümü çok asil kalır onların ölüm şeklinin yanında…
Bir gün gelir bâğ-ı dâd olur inşallah. Müslüman kanının akması hiçbir müslümanı mutlu etmez. Akmasın…

Vesselam.

Mustafa KAYIHAN
24.03.2024
Aktau-Kazakistan

Yorumlar kapatıldı.